envai çeşit zırvalar kütüphanesi

16 Ocak 2012 Pazartesi

Gizliajans




















Bir kitap okudum, hayatımı değiştirecek mecalim kalmadı. Külçe gibi ağır bir son sayfa. Alper Canıgüz, kitaplığımda yer edinmesinden gurur duyduğum bir yazardan öte, bilmese de abim yerine koyduğum güzel insanlardan biri. Ki kendisi de mağrur bir okuyucuyu kardeş sıcaklığına sahip bir insana tercih etmez, eminim. Gizliajans adlı kitabının son sayfası:


"Ve ben artık mutsuz bir adamım.
Günler, haftalar ve aylar akıp giderken, ben yaşamıyor da daha ziyade vakit geçiriyorum. Ortalık karardıktan sonra pencereden yıldızları izliyorum. Umut etmiyorum, kızmıyorum, üzülmüyorum. Sadece hatırlıyorum.
Kainat türlü biçimlerde kandırmaya çalışıyor beni. Bulutlar ilerliyor, bir ayyaş nara atıyor, bir arabacı acı acı klakson çalıyor, daldan bir yaprak düşüyor... Orada öyle sabit dururken, her şey beni kimsenin umurunda olmadığıma, unutmayışımın bir anlam taşımadığına inandırmak için yarışa giriyor. Sabırla bekliyorum ki bütün kozlarını oynasınlar. Ne olursa olsun duruyor, duruyor, duruyorum... Gece bir kez daha karşımda mağlup dağılırken, kuytu bir köşeden fırlayıveren bir kedi gülümsetiyor beni. Nihayet gölgelerin arasında bir sigara yakıyorum ki, roller değişmiş ve şimdi yıldızlar beni izlemeye başlamıştır. Gidip yatağıma giriyor, başucumda duran Küçük Prens biblosuna bakıyorum.
Senden bana kalan her şey gibi kırık, ama asla atamayacağım, biliyorum."

0 yorum:

Yorum Gönder

ee, ne dersin? :