envai çeşit zırvalar kütüphanesi

28 Kasım 2011 Pazartesi

Elma Şekeri Yiyemeyen Çocuk

O günü çok net hatırlamıyorum. Kare kare hepsi. Hani çok güzel veya çok korkutucu bir rüya görürsün de uzun zaman sonra bile aklında kalır ama parça parçadır ya, işte öyle birşey. Bir kaç nokta var kafamda resmini çizebildiğim. Parıl parıl parlayan bir güneş. Canlılıkta birbirleriyle yarışan yemyeşil yapraklar. Kısa mavi pantolonum. Sol yanımda bir el ve sonunu getiremediğim bir yol. Belki de sırf getirebileyim diye yürüyorduk annemle hararetli hararetli. Sımsıkı tutmuştu elimi sımsıkı. Terden sırılsıklam olmuştu avucumun içi. "Nereye gidiyoruz anne?" diye sordum, "Mutlu olacağımız bir yere bi' tanem" dedi annem.

25 Kasım 2011 Cuma

Bazı Kadınlar Ağlarken Güzeldir

İşten eve dönüyordum. Eve vardığımda zile bastım. Açan olmadı. Çok geçmeden bir daha bastım. Yine yok. Açılmayan kapıları en fazla iki kere zorlarım, anahtarımı çıkardım. Önce binaya girdim sonra da eve. Ürkütücü bir sessizlik. Sonra onu gördüm. Tam "kapı zilleri gelene kapı açılsın diye üretilmiş birşey, biliyorsun di mi canım" diyecektim ki ağladını farkettim. Kelimeler daha çıkmadan vazgeçtiler. Onların hevesleri kaldı kursaklarında benimde kelimelerim. Yanına oturdum. Kötü ağlıyordu. Ağlıyordu ve bir kız çocuğu kadar güzeldi.

19 Kasım 2011 Cumartesi

Kontratlık Aşklar

Bir gazetede mi yoksa televizyonda mı denk gelmiştim hatırlamıyorum, birkaç ay önce bir haber gördüm. İddaya göre yapılan bir bilimsel çalışmada kadınlar ve erkeklerin en fazla ortalama 4 yıl duygusal birliktelik yaşayabildiği sonucuna varılmış. Ne yazık ki sadece bu kısmını hatırlayabiliyorum. Neye dayandırıldığı ya da çalışma içeriği hakkında bir bilgim yok. Ama ilk gördüğümde bu haber beni bazı düşüncelere gark etmişti. (Sırf bu fiili kullanmak için kurdum bu cümleyi, evet mutluyum.)