Bilgisayar oyunlarına birkaç istisna dışında mesafeli,
zeka/strateji oyunlarıyla arası pek iyi olmayan (diye yazılır, “abi şimdi o at
nası benim veziri yedi ya” diye okunur) biriyim ben. O yüzden oyunlarla aram
pek iyi değil. Zaten aramın iyi olduğu bilgisayar oyunları da ya
futbol/basketbol türünden ya da oyun literatüründe 1st Person Shooter olarak
geçen, ancak direkt olarak “vurdulu kırdılı oyunlar” diye tanımlanabilecek
savaş oyunları türünden. Yani oyunlarla aramda özel bir bağ yok, sadece zaman
geçirmek için, stres atmak isterken daha da stres yapmak için oynadığım oyunlar
var, o kadar.
Oturup saatlerce bahsettiğim oyunların başında vakit
geçirdikten sonra hissettiğim ilk şeyin, keyif ya da rahatlamadan öte,
geçirdiğim boşa zamana hayıflanma olduğunu farkettikçe, bilgisayar oyunlarının
benim için olmadığını anlamaya başladım sanırım. Fakat geçtiğimiz yaz yakın
dostum Engin’in, onun arkadaşı Cenk’le beraber bir bilgisayar oyunu türü de
olan ipuçlarını kullanarak kapalı bir alandan çıkma oyun tarzını gerçek hayata
uyarlamaya başladığını duyduğumda, epeyi heyecanlandım. Aslında bu tarz
oyunlardan haberdardım, fakat sadece ipuçlarına bağlı ilerlendiğinden ve
ardında herhangi bir hikayesi olmadığından, çok çekici gelmemişti. Engin ve
Cenk’e mekanı hazırlamada yardıma gittiğim zamanlarda, mekanın büyük bir
kısmını görmüştüm ve açıkçası mekan açıldıktan sonra oynamaya başladığımda
büyüsünün bozulacağından korkmaya başlamıştım. Bu korkumun yersiz olduğunu,
oyunu oynamaya başladığım andan itibaren içine düştüğüm hikayedeki akıcılık
sayesinde farkettim. Oyunu beraber oynadığımız Mert’le geçtiğimiz her aşamada
birbirimizin suratına bakıp “olum süper olmuş lan” mealinde sırıtışlarımız da
birbirimizi tasdik ettiğimizi göstermişti.
Uzatmayacağım, çünkü bu bir oyun ve oyun demek birçoğumuz
için yeni bir dünya demek. Binbir emekle oluşturulduğuna şahit olduğum bu bir saatlik yeni dünya, kendi türünün kesinlikle tecrübe edilmesi gereken ve bu
oyun tarzına bağımlı hale getirebilecek kadar etkili bir örneği. Programları
epeyi yoğun, o yüzden hemen şuraya bi göz atıp bi randevu almanızı salık
veriyorum. Pişman olmayacağınızı garanti ediyorum. Şimdiden iyi eğlenceler!
0 yorum:
Yorum Gönder
ee, ne dersin? :