envai çeşit zırvalar kütüphanesi

11 Mart 2014 Salı

Ama Yapmayın O Daha Bir Çocuk Dedi Tanrı

   Yine söylenecek çok fazla şeyin olup da hiçbirinin neticeyi değiştirmeyeceği o saçma sapan günlerden birindeyiz. Ne öldürülen bir çocuğun arkasından nasıl ve kim tarafından öldürüldüğüne odaklanmak yerine "elinde sapan varmış ne ekmek alması" diyecek kadar insanlıktan nasibini almamışlardan bahsetmek, ne onca olaydan sonra bile hâlâ halkın üzerine giden polis ekiplerinden dert yanmak Berkin Elvan'ı geri getirmeyecek. O yüzden çok uzun tutmamamaya çalışıcam bunu. 

   Sadece bir iki şey var lafını etmeden duramayacağım.

   Hatırlayan hatırlar, zamanında şöyle bir diyalog yaşanmıştı televizyon ekranlarında.

   "-Ama öldü efendim?"
   "-Ben bilmem."



  Bunu diyen zat, bugün kendisini korumak için gelirken yolda geçirdikleri trafik kazası sonucu ölen üç polisi rahmetle andı. Anarken Berkin Elvan'ın adı bile ağzından çıkmadı. Eminim biri gidip o çocuğu sorsa vereceği cevap yine aynı olurdu: "Ben bilmem."

  Sağolsun son bir yılda içimizi polis öfkesiyle doldurabildi. Yine de devrilen polis otobüsünün haberini gördüğümde ne hissedeceğimi bilemedim. Ama şu anda durumum çok daha net. Destan yazan polis başbakanı korumaya giderken yolda mı ölmüş? Ben bilmem.

  Bugüne çok benzeyen bir günü daha çok uzun süre önce yaşamıştım. 4 gün sonra üstünden 2 sene geçmiş olacak. İkisinin de ortak özelliği, sabahleyin hiç tanımadığım bir insanın ölüm haberini almamdı. İkisinde de burnum sızladı. İkisinde de öğrendim ki, insan kendisinden kilometrelerce ötede varlığından bile haberdar olmadığı birisinin ölümüyle hayatını sorgulabiliyor ve bir süreliğine herşey anlamını yitirebiliyormuş. Maalesef bir süreliğine. Çünkü zaman denilen şey hiçbir yaranın sonsuza dek canlı kalmasına izin vermiyor.

   İşte bugün de bir can daha sadece ölümüyle hayatıma girip son nefesime kadar benim için ölümsüz kalacak.

  Adana'da çocuklarını ısıtamadığı için intihar eden Emine anne gibi;

  Eski erkek arkadaşı tarafından tehtid ediliği için yardım istediği validen "en fazla ölürsün" karşılığını alıp bir süre sonra öldürülen Gülşah öğretmen gibi;

 İntihar etmeden önce arkasında "yavaş yavaş delirdim kimse farketmedi" yazılı not bırakan avukat İpek Ertürk gibi;

Ve Gezi'de ölen Ethem Sarısülük gibi;

Mehmet Ayvalıtaş gibi;

Abdullah Cömert gibi;

Medeni Yıldırım gibi;

Ali İsmail Korkmaz gibi;

Bugün de Berkin Elvan her fotoğrafta pırıl pırıl gülen gözlerini bir daha açmamak üzere kapatarak hayatımda bir kırılma noktası haline geldi. Başımız sağolsun. Mekanı zaten cennettir Berkin'in.

Utanın! Bir ananın daha aldınız ahını,
Korkun! Bir ananın daha arşa değdi feryadı.


Ama yapmayın o daha bir çocuk dedi Tanrı! 
  

 

0 yorum:

Yorum Gönder

ee, ne dersin? :