"Hasiktir lan ordan" dedi ve önünde ki vişne suyunu olduğu gibi üstüme fırlattı. Yüzüme ve gömleğime bakıcak olursak konuşmaktan tek bir fırt dahi almamıştı. Ayağa kalktı ve sağ işaret parmağını sallayarak "Bir daha sakın karşıma çıkma yoksa seni çok pis yaparım" dedi. Sonra da topuklularıyla yeri döve döve çekip gitti. Yanaklarımdan hâlâ meyve suyu süzülürken gözlerim, gelirken getirdiğim masada ki papatyalara gitmişti. Onlar bile nasibini almıştı. Artık eskisi kadar beyaz değillerdi. Nasıl becerdiyse artık gayet başarılıydı bu konuda. Masa kenarında duran peçetelikten altı yedi tane birden alıp kurulayabildiğim kadarıyla kurulamaya çalıştım yüzümü.
9 Mayıs 2012 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)